YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel

'Bu Meslekte Usta Olmak Kolay, Esnaf Olmak Zor'

20 Mayıs 2014 tarihinde eklendi

Bundan 50-60 yıl önce Çanakkale’de şehir içi ulaşım araçları arasında bisikletler ilk sırada yer alıyordu. Hemen hemen her evde birer bisiklet bulunuyordu. O yıllarda araç sayısının az olması sebebiyle şehir merkezinde bisikletler günümüzün şehiriçi otobüsleri gibiydi. 1950’li yıllarda bisiklet tamircilerinin sayısı da doğal olarak çoktu. Zamanla araç sayısının artması ile birlikte bisikletlere ilgide azalmaya başladı. 50-60 yıl önce büyük ilgi gören bisiklet tamircilerine ilgi her geçen gün azaldı. Günümüzde de bisiklet tamircilerinin sayısı giderek azalmaya başladı. Çanakkale’de de 81 yaşındaki Süleyman Çubuklu aralıksız olarak 55 yıldır bu mesleği sürdüren duayen isimlerinden birisi.. Yaşı 81 olmasına rağmen baba mesleğine devam ediyor.. Bu mesleği de kolay kolay bırakacağa benzemiyor…”Ben mesleğimi çok seviyorum. Vücudum ve sıhhatim ne kadar bu mesleği yapmama imkan verecekse o kadar daha bu mesleğe devam etmek istiyorum. Meslek beni ne zaman bırakırsa, bende o mesleği o zaman bırakırım” diyor. Bugün sizlere 55 yıldır Çanakkale’de aralıksız bisiklet tamirciği mesleğini yapan 81 yaşındaki ustamız Süleyman Çubuklu’yu tanıtmak istedik….

ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com


* Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

- İsmim Süleyman Çubuklu. 23 Temmuz 1934 yılında Çanakkale’de Fevzipaşa Mahallesi Zafer Meydanındaki bir evde dünyaya geldim. Babam Mehmet, annem Zekiye Çubuklu.. Doğduğum günden buyana Çanakkale’de yaşamımı sürdürüyorum.
* Kaç yıldan buyana bisiklet tamiri işi ile uğraşıyorsunuz?
- İlkokulu 12 yaşımda bitirdim. Babamda o yıllarda bisiklet tamir işi ile uğraşıyordu. İlkokulu bitirir bitirmez onun yanına çırak olarak girdim. 1959 yılına kadar babamın yanında çalıştıktan sonra onun yanından ayrılıp 1960 yılında doğup büyüdüğüm eve yakın bir bölgede kendime bir işyeri açtım. Burada başladığım çalışmama 1960 yılından buyana aralıksız olarak devam ediyorum. Yani 55 yıldır kendime ait işyerimde aralıksız olarak bisiklet tamir işini yapıyorum.
* Neden özellikle bu mesleği seçtiniz. Başka bir meslek de seçebilirdiniz? Babadan, dededen gelen bir meslek olarak bu işi seçmenizin en önemli sebebi neydi?
- Bu mesleği seçmeden önce başka işler de yapmak istedim. Mesela eniştem Talip Göçmen’di. Onun yanında bir süre saraçlık yaptım. Ardından bir süre de kahveci çıraklığı bile yaptım. Fakat yapmak istediğim o işler benim işime gelmedi. Yani bana zor geldi. Bisiklet tamir işi de babadan kalma bir meslek olduğu için bana daha kolay geldi ve bu işi yapmaya karar verdim.
“50-60 YIL ÖNCE AYNI LASTİĞE 30-40 TANE YAMA YAPTIĞIMI BİLİRİM”
* İlk işyerinizi tam nerede açmıştınız?
- İlk işyerimi 1960 yılında Helvacılar Sokağında açtım.
* Diğer mesleklerde olduğu gibi bu mesleğe adım atmadan önce de bir süre çırak olarak çalıştınız. Bize o günlerden bahseder misiniz?
- İlkokulu bitirdikten sonra 12 yaşlarımda babamın yanında çırak olarak çalışırken parasızlık vardı. Vatandaşlar tamir için bisiklet lastiği getirdiklerinde aynı lastiğe 30-40 tane yama yaptığımı bilirim. Yani müşterimiz patlayan lastiğini değiştirmek yerine 30-40 tane yama yaptırıp yeniden kullanırdı. Çünkü o yıllarda parasızlık vardı. Bir lastik alacak güçleri yoktu. Hatta lastiği kesip ters çevirirdik, yamalar içeride kalırdı o lastiği yeniden kullandırırdık müşterilerimize. Şimdi bakıyorum millette artık para var. Bisikletlerin lastikleri patladığında iç lastiğe yama yaptırmaktansa yenisini alıyorlar. Yama falan yaptırmıyorlar. Babam işlerini yaparken çok titizdi. Onun yanında çalışırken bende çok dikkatli çalışırdım. Onun sayesinde de çok iyi bir usta oldum. Şuan bende halen mesleğimde bu titizliğimi sürdürüyorum. Mesela bir müşteri geldiği zaman kesinlikle saatlerce bekletmem. Biran önce işini tamamlayıp ona teslim ederim. Bu esnaflıkta çok önemli bir husustur.
* Şimdiki ustalar mesleklerini çıraklarına öğretmiyorlar mı sizce?
- Ben bütün bildiklerimi ustam olan babamdan öğrendim. Benim yanımda 2-3 tane çırak yetişti. Ben de onlara bu mesleği A’dan Z’ye tamamıyla öğrettim. Şimdiki ustalar ise maalesef meslekte kendilerini geçmemeleri için çıraklarına mesleklerini öğretmiyorlar. Bu yanlış bir davranış. Çok iyi biliyorum. Bazı arkadaşlarım yanında çalışan çıraklarına bir bisiklet akordunu bile göstermiyorlar. Böyle şey olabilir mi? Bir meslek böyle öğretilebilir mi? Birde bu meslekte sanatkar olunabilir fakat esnaf olunamaz. Benim yanımda çalışan bir çırağım vardı. Ona çok emek harcadım ve yetiştirdim. Sonunda o da sanatkar oldu, fakat esnaf olamadı. Çünkü gelen müşterilerine davranışları iyi değildi. Bir müşteri geldiğinde akşama işini teslim edeceği kişinin işini önce yapıp yeni gelen müşterinin işini zamanında yapmazdı. Böylece müşteri kaybederdi. Esnaflık bu sebeple herkesin yapabileceği bir iş değil.
“ÇİN MALI BİSİKLETLER KALİTEYİ DÜŞÜRDÜ”
* Bundan yaklaşık 50-60 yıl önce şehir içinde en fazla kullanılan ulaşım araçları arasında sanırım bisikletler yer alıyordu. O gün ile bugünü karşılaştırsak neler  söylemek istersiniz?
- Günümüzde araç sayısı arttı. Bundan 50-60 yıl önce araç sayısı çok azdı. En çok kullanılan ulaşım arıcı bisikletlerdi. Hemen hemen herkesin birer bisikleti vardı ve istedikleri yere bu bisikletlerle giderlerdi. Araçlar olmadığı için ulaşım daha kolay oluyordu. Şimdi herkeste birer araç var. Biz 4 kardeşiz, hepimizde araba var. Fakat park yeri yok. Böyle olunca da günümüzde gene bisikletle ulaşıma devam ediyoruz. En güzel ve kolay ulaşım aracı günümüzde şehir içinde bence bisiklet. Benim arabam pazar yerinin altında garajda çürüyor. Hiç kullanmıyorum.
* Yaklaşık 55 yıldır bisiklet tamiri işi ile uğraşıyorsunuz. O günden bugüne kadar tahmini kaç bisikleti tamir etmişsinizdir?
- 50-60 yıl içinde binlerce bisiklet tamir etmişimdir. Sayısı o kadar fazla ki bunların say say bitmez.
* Bisiklet tamiri için gelenler en çok sizden ne istiyorlar?
- Günümüzde bisikletler vitesli olduğu için çok arıza yapıyor. Bunların çoğunluğu da Çin malları. Bunlarda kısa sürede bozuluyor. Tamir ediyorum ve sağlam teslim ediyorum. 3 saat sonra geliyor “gene bozuldu” diyor. Çin malları çok kalitesiz bu durum bizi de zor durumda bırakıyor.
* Yıllardır bu işle uğraşıyorsunuz. Buradan ekmek yiyorsunuz. Gerçekten bu meslek para kazandıran bir meslek mi? Yoksa yıllar önce daha iyi para kazandırıyordu da şimdi mi para kazandırmıyor?
- Yıllar önce çok daha iyi para kazanıyorduk. O zamanlarda malzeme çok azdı. Tamiri kendi emeğimiz ile yapıyorduk. Şimdi malzeme arttı. Arızalı bisikletini getiren kişi tamir yerine yeni parça taktırıyor. Bu sebeple de tamir yapamadığımız için gelirimiz doğal olarak azalıyor. Günümüzde kampanyalar da yapılıyor. 50 TL taksitle bisiklet alınabiliyor. 10 ayda bunu ödüyor. 500 TL’lik bisiklet kalitesiz olduğu için 10 ayda zaten paramparça oluyor.
* Bazen günde 6-7 kişi bisikletlerini tamir için getirebiliyor. Bunların sahiplerini karıştırdığınız olmuyor mu? Yani tamir ettiğiniz bisikletleri yanlışlıkla başkası alıp gitmiyor mu? Mesela aynı model markada bisikleti tamir için getirende olabiliyordur. O sebeple sordum.
- Ben kesinlikte gelen müşterilerimin bisikletlerini karıştırmam. Bu zamana kadar da hiç karıştırmadım.Gelen bisikletin üzerine mutlaka kişinin adını ve alınacak para ile ilgili kağıt yapıştırıyorum. Bu sebeple de bisikletler hiç karışmıyor. Müşterim bir hafta sonra da, 1 ay sonra da gelse o bisikletini teslim alabiliyor.
“ARABAM OLMASINA RAĞMEN PARK YERİ SORUNU SEBEBİYLE BİSİKLETLİ TERCİH EDİYORUM”
* Size tamir için getirip teslim alınmayan bisikletler oluyor mu?
- Olmaz mı? Benim elimde şuan 5-6 yıl önce tamir ettiğim ve teslim alınmayan onlarca bisikletler var. “Bugün geleceğim, yarın geleceğim” diyorlar ve bisikletlerini almıyorlar. İşyerimin büyük kısmını da bunlar işgal ediyor. Bunların teslim alınmaması üzerine bende geçtiğimiz günlerde Tüketiciler Birliği’ne gittim. Avukatlara danıştım. Bunları ne yapabileceğimi sordum. Bunları şimdi karakola götürsem suçlu duruma düşeceğim. “Nerede buldun? Kim getirdi. Bunlar neden yıllardır sende?” gibi sorular sorulacak. Bu dertle uğraşmaktansa Tüketiciler Birliği bu konu ile ilgileneceğini söyledi. Kısa süre içinde onlar bana bu konuda cevap verecekler.
* Yıllardır evinizden işinize bisiklette gidip geliyorsunuz. Pek araç kullandığınızı görmedim. Özellikle mi bunu tercih ediyorsunuz?
- Trafikte yaşanan olumsuzluklar ve park yeri olmaması sebebiyle araç yerine bisikleti tercih ediyorum. Yıllardan buyana da evimden işime bisikletimle gidip geliyorum. Ayrıca sağlıklı yaşam içinde bu çok önemli.
* Bisikleti tamir için getiren kişi tamirat sonrası onu almaya geldiğinde fiyatı çok bulursa ne yapıyorsunuz? Mesela fiyat olarak siz 100 TL dediğinizde bu paranın çok olduğunu belirtip vermek istemeyen olursa ne yapıyorsunuz? Daha doğrusu sonradan tartışma olmaması için tamirat öncesi fiyatı söylüyor musunuz?
- Benim 40-50 yıllık müşterilerim var. Bisikletlerini getirirler ve fiyat sormadan, pazarlık yapmadan giderler ve tamir sonunda parasını verip alırlar. Karşılıklı güven vardır burada. Bilirler ki ondan alacağım para benim hakkımdır ve fazlası değildir. Bunun dışında tanımadığım bir müşteri gelirse işe başlamadan önce onlara fiyatı söylüyorum. Öyle işe başlıyorum.
* Genelde bir bisikletin tamirat fiyatı ne kadar oluyor?
- Daha önce söylediğim gibi bu meslekte esnaflık çok önemli. Bir cıvata sıktırmak için gelen kişiden para almak benim mantığıma sığmıyor. Bundan para isteyemem. Mesela bir patlak tekerlek tamirini ben bugün 3 TL’ye yapıyorum. Diğer meslekteki arkadaşlarım 5 TL’ye yapıyorlar. Dükkanımda yer alan hava kompresörüyle tekerlekleri hava basılıyor. Bu makine elektrik ile çalışıyor.Büyük çoğunluğu da para vermeden bisikletlerinin tekerleklerini şişirirler…
“ÇANAKKALE’DE ELİNE BİR ANAHTAR ALAN “BEN BİSİKLET TAMİRCİSİYİM” DİYE GEÇİNİYOR”
* Yaklaşık 50 yıldır bu meslek indesiniz. Bu süre içinde başınızdan geçen ilginç olaylar olmuştur. Bize bunlardan birkaç anınızı anlatır mısınız?
- 1958-1959 yıllarında rahmetli babamla çalışırken müşterilerimize kiralık bisiklet veriyorduk.O yıllarda İntepe’den (Erenköy) 2 kişi geldi. Bizden 1 saatliğine kiralık bisiklet alıp gittiler. 2-3 saat oldu geri gelen olmadı. Bunun üzerine ertesi sabah motosiklete binip İntepe (Erenköy) tarafına giderek bisikletleri bulabilmek için yola çıktık. İntepe tarafına gittik bulmadık. Oradan Geyikli tarafına gittik orada tanıdık bir arkadaş 2 kişinin bisikletlerle Ezine tarafına gittiğini söyledi. Bunun üzerine motosikletimizle Ezine yönüne gittik. Orada da bulamadık ve Ayvacık ilçesine doğru yola çıktık. Sonunda orada o kişilerin bisikletlerinin patlayan tekerleklerini yaptırdıklarını öğrendik. Ayvacık köprüsünden giderken 2 tane turist gördük ve el hareketlerimizle 2 tane bisikletlerinin buradan geçip geçmediğini sorduk. Onlarda hareketleri ile kısa süre önce oradan bu kişilerin geçtiğini söyledi. Nusratlı rampalarında bizden bisikletleri çalan kişileri yakaladık. Bizi görünce bisikletleri uçurama atıp kaçmaya başladılar. O yıllarda Çanakkale-İzmir hattında “Sezer “ isimli otobüsler sefer yapıyordu. Şoför tanıdıktı. Yoldan geçerken ondan rica ettik. Bir halat yardımı ile uçurumdan bisikletleri çıkarıp Çanakkale’ye geri götürdük.
* Bu meslekte yeni çıraklar yetişiyor mu? Sizce bu meslek yok olup gidecek meslekler arasında mı?
- Günümüzde bisiklet tamircilerinin sayısı çok azaldı. Çanakkale’de eline bir anahtar alan “Ben bisiklet tamircisiyim” diye geçiniyor. Bu meslekte çekirdekten yetişen usta maalesef yok.
* Kaç yıl daha bu işi yapmayı düşünüyorsunuz? “Artık tamam bu işi bırakıyorum” demek zamanı geldi mi?
- Ben mesleğimi çok seviyorum. Vücudum ve sıhhatim ne kadar bu mesleği yapmama imkan verecekse o kadar daha bu mesleğe devam etmek istiyorum. Meslek beni ne zaman bırakırsa, bende o mesleği o zaman bırakırım. Bu mesleği aralıksız olarak 55 yıl yapmam ve vergilerimi hiç aksatmadan ödemem sebebiyle Maliye’den bana takdirname bile verdiler. Bu takdirnamemi ve plaketimi işyerimde en güzel yerde saklıyorum.
* Bu mesleği seçmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?
- Bu mesleği seçmek isteyenler bu işi severek yapacaklar. 1 liralık işten 5 -10 lira almayacaklar. Hakkı neyse onu alacaklar. Eğer hak ettiğinden fazla para alacaklarsa bu mesleği hiç yapmasınlar.

7.290 kez okundu