Çanakkale’de “Gelibolu’daki Beyaz Ruslar” Konuşuldu

“Beyaz Rusların Gelibolu Gurbetinin 100. Yılına Doğru” Konferansı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) himayesinde, Çanakkale - Tübingen Troia Vakfı ile Rusya Ekonomi Bilim ve Teknoloji Derneği’nin (REBTEK) katkılarıyla, ÇOMÜ Korfmann Kütüphanesinde gerçekleştirildi.

Aynur Hasanova’nın piyano resitali ile başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan Rusya İstanbul Başkonsolosu Andrey Podyelişev, içinde bulunduğumuz yılın “Beyaz Rusların Gelibolu Gurbeti”nin 100. yıl dönümü olduğunu ifade ederken Beyaz Rus askerlerinin ve ailelerinin Gelibolu’ya yerleşmesinin Rusya tarihinin önemli bir parçası olduğunu ve bu durumun iki halk arasında bir bağ oluşturduğunu belirterek konferansa katılanlara ve Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’e teşekkürlerini sundu.

“TÜRK MİLLETİ İLE RUS MİLLETİ BUNDAN SONRA DA DOST KALMAYA DEVAM EDECEKTİR”

Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, yaptığı konuşmada savaşların birçok acının, ıstırabın sebebi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:“Aslında savaşın kazananı yoktur, kaybeden her zaman insanlıktır, tarihin öğrettiği en önemli derslerden bir tanesi de budur. 1. Dünya Savaşı, insanlığın gördüğü ilk dünya savaşıdır. Bu anlamda da; ilk büyük faciadır, milyonlarca insan hayatlarını kaybetmiş, evlerinden olmuştur ve aynı savaşın sonlarına doğru Rusya’da yaşanan iç çatışmada aynı acılar yaşanmış ve yüz binlerce insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmıştır. Bu olayın, bizim milletimize yansıyan tarafını bugün burada anıyoruz. Tıpkı kişilerin olduğu gibi, milletlerin de kendine has bazı nitelikleri vardır. Türk milletinin kendine has öne çıkan özelliklerinden bir tanesi, insanlık dersi olarak tarihte defalarca kez gösterdiğimiz şefkattir ve bunu günümüzde de gösteriyoruz. 1920’de Beyaz Rus ordusunun ülkemize sığındığı olaya benzer bir şekilde, Yahudilerin İspanya’dan kaçmak zorunda kaldığında, bize sığınması çarpıcı örneklerdendir. Bugün de komşu ülkelerimizin vatandaşlarını misafir eden bir milletiz. Bu hep böyle oldu, bundan sonra da olacak. Her tarihi olay gibi bunun da ifade ettiklerini unutmamak lazım. Geçmişimizde yaşadığımız bu olaylar aslında Türk ve Rus milletinin ne kadar iyi anlaşabildiğini gösterir, bu iki millet geçmişten günümüze sarsılmaz bir dostluk kurabildiyse bunu devam da ettirebilirler, bu anlamda hepimize düşen bazı görevler oluyor tabi ki; bu gün aslında biz o tarihin verdiği dersin gereğini yerine getiriyoruz. 1920-22 yılları arası yaşanmış bu olayı burada yad ederek aslıda bundan sonrasına da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Türk milleti ile Rus milleti bundan sonra da dost kalmaya devam edecektir. ÇOMÜ olarak, bu güzel faaliyete katkı sağlamak istedik,  bu katkıların büyüğünü hocalarımız 5 yıl içerisinde yapmış oldular. Doç. Dr. Vedat Çalışkan ve Prof. Dr. Aydın İbrahimov hocamızın, Gelibolu’da yaşanan olaylara ilişkin yaptıkları araştırmalarda ortaya koydukları detaylar, olayın güzel taraflarının ortaya çıkmasında ciddi bir bilimsel katkı sağlamıştır. Bu sebepten kendilerine çok teşekkür ediyoruz.”

Rusya İşbirliği Federal Ajansı Türkiye Temsilciliği Başkan Yardımcısı Natig Guliyev ve Prof. Dr. Aydın İbrahimov’un konuşmalarından sonra Doç. Dr. Vedat Çalışkan “Gelibolulu Beyaz Ruslar” adlı bir sunum gerçekleştirdi.

Konferans, karşılıklı hediye takdimi ile sona erdi.