Hamamların en önemli çalışanlarından birileridir onlar. Tellaklardan bahsediyoruz. Bundan 20-30 yıl öncesini kadar büyük ilgi gören hamamlar, günümüzde modern evlerin içlerinde modern banyoların yapılması ise yavaş yavaş unutulmaya başladı. Hamam kültürünün günden güne azalması bu mesleği yapanları da endişelendiriyor. Çanakkale’de yıllardır hamamlarda kese yaparak geçimini sağlayan 50 yaşındaki Tellak Mehmet Ali Kalaycı da bu mesleğin yok olmaması için çaba sarfediyor. Bu mesleğin alt yapısının olmadığını belirten Kalaycı, “Kendi çocuklarım bu işi yapmak istemiyor. Çok zor bir iş bu. Sabah 08.00’de kalkıyorum. Gece saat 23.00’e kadar burada çalışıyorum. İş olsa da olmasa da hamamda görevimin başında bekliyorum. Fazla bir kazancım da yok. Emekli olduğum için o para ile idare etmeye çalışıyorum. Başka mesleğim olmadığı için mecburen bu işe devam ediyorum” diyor… İşte yıllarını mesleğine adamış Mehmet Emin Kalaycı ile yaptığımız röportaj…
ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com
* Sizi tanıyabilir miyiz?
- İsmim Mehmet Ali Kalaycı. 1964 Sivas Koyulhisar Bahçe köyü nüfusuna kayıtlıyım. Türkiye’nin değişik bölgelerinde 32 yıl tellak olarak görev yaptım. 20 yıldan buyana da Çanakkale’de çalışıyorum. Evliyim, 3 çocuğum var.
* Bu mesleğe nasıl başladınız?
- Bu mesleğe 1982 yılında Çanakkale’nin Ezine ilçesinde başladım. Ezine’de bir akrabam vardı. Orada hamam işletiyordu. Bana memleketten Ezine’ye gelip yardım etmemi istedi. Bende 1982 yılında Ezine’ye gelerek bu işe başladım. O yıldan buyana da hamamlarda tellak olarak çalışıyorum. 32 yıldan buyana bu işin içindeyim.
* O yıllarda sanırım hamamda yatıp kalkıyordunuz?
- Tabiî ki o yıllarda sığınacak bir yerimiz olmadığı için bizim evimiz çalıştığımız yer olarak hamam oldu. Hamamda yiyip, içip, orada yatıyorduk. Bir bakıma hamam bizim evimizdi. 24 saat oradaydık.
“GÜNDE 15 SAAT ÇALIŞIYORUM”
* İlk olarak 1982 yılında Ezine’de hamamda çalıştınız. Çanakkale il merkezine gelişiniz nasıl oldu?
- Çanakkale’de 3 tane hamam vardı. Bu üçü de birbiri ile akrabaydı. Benim de uzaktan akrabam olurlar kendileri. Ezine’de çalışırken benim Çanakkale’deki hamamlarında çalışmam için davet ettiler. Bende 1997 yılında Ezine’den Çanakkale merkeze gelerek buradaki hamamlarda çalışmaya başladım. Çanakkale il merkezinde de 17 yıldan buyana çalışıyorum.
* Bu mesleğin en büyük zorlukları neler?
- Bu işin en büyük zorluğu çalışma saatlerin çok uzun oluşudur. Sabah 08.00’den akşam 23.00’e kadar burada çalışıyorum. Ne zaman müşterinin geleceği belli olmadığı için mecburen burada beklemek zorunda kalıyorum.
* Bir günününüz nasıl geçiyor?
- Sabah 08.00’de işe geliyorum. Akşam 23.00’e kadar iş olsa da olmasa da buradayım. Kese yapıyorum. Müşteriler ile ilgileniyorum. Bazen de masaj yapıyorum. Yerimiz çok sıcak. Özellikle yazları çekilmez oluyor. Kışları bir inşaatta çalışmaktan iyi ama, yazları da maalesef çok çekilmez oluyor. Çok terliyorsun ve kilo veriyorsun. Formu korumak kolay değil. Ben askere giderken 59 kiloydum. Bugün 64-65 kiloyum. Yani formumu koruyorum. Bu iş gerçekten herkesin yapabileceği bir iş değil. Çok zorlu ve mesai saati olmayan bir iş.
* Sabah 08.00’den akşam 23.00’e kadar buradasınız. Gece eve gidip yatmanız saat 01.00’i buluyordur. Bu durum çocuklarınızı ve eşinizi rahatız etmiyor mu? Hiç tepki göstermiyorlar mı?
- Özellikle çocuklarım küçükken bu sıkıntıyı çok yaşadım. Sabah işe gidip akşam döndüğümde hep uyuyorlardı. Çocuklarımı hep yatarken görüyordum. Düşünsenize sabah erkenden çıkıyorsunuz çocuklarınız uyuyor. Akşam geliyorsunuz yine çocuklarınız uyuyor.Ekmek parası için buna katlanmak zorunda kaldım ve çocuklarımı alın terim ile kese yaparak büyüttüm ve bugünlere getirdim.
“ÇANAKKALE’DE HAMAMLAR BU İŞİ EN FAZLA 10 YIL KADAR DAHA SÜRDÜREBİLİR”
* Küçüklüğünüzde size sorulduğunda hangi mesleği yapmak istediğinizi söylerdiniz?
- Çok okumak istedim. Fakat bulunduğumuz koşullar sebebiyle ancak ilkokulu bitirebildim. Keşke imkanlarımız olsaydı da okuyup iyi mevkilerde olabilseydim. Bizim zamanımızda gördüğümüz en yüksek kademedeki kişiler köyümüzdeki öğretmenlerdi. Hep onlara özenirdim ve öğretmen olmak isterdim. Fakat nasip buymuş. Okuyamadım ve bu işi yapmak zorunda kaldım. Fakat okuyamadım diye kendimi hiç küçük görmedim. Ben genel kültürümü geliştirmek için hemen hemen hergün gazetelerin çoğunu okurum ve TV seyrederim. Bunun dışında zaman bulduğumda kitap da okurum. Genel kültürüm iyidir yani.
* Bundan 25-30 yıl önceye gidecek olursak. O yıllardaki hamam kültürü ile şu anki hamam kültürünü karşılaştırsak neler söylemek istersiniz?
- 25-30 yıl önce bu işlerden çok daha iyi para kazanıyorduk. Çünkü o yıllarda evlerin büyük çoğunluğunda banyolar yoktu. O yıllarda su da çok azdı. Banyosu olan evlerin büyük kısmı da evlerin dışında yer alıyordu. Bu sebeple de vatandaşların çoğu yıkanmak için hamamları tercih ediyordu. Bizlerde bu sebeple o yıllarda daha iyi para kazanıyorduk. Ancak günümüzde her evde bir iki tane banyo var. Mesela 25-30 yıl önce ben günde 10-15 kese yaparken, bu sayı günümüzde 2-3’e kadar indi. Doğal olarak kazancımız da çok azaldı.
* Hamam kültürü sizce devam ediyor mu, yoksa yok olmaya mı başladı?
- Hamam kültürü yok olmaya yüz tuttu diyebiliriz. Eskiden olduğu gibi bugün hamamlara pek rağbet kalmadı. Eskiden hamamlara 50-100 kişi gelirken bu rakam günümüzde 8-10 kişiye düştü. Gitgide bu işler düşüyor tabii ister istemez. Benim tahminime göre bu şartlar altında Çanakkale’de hamamların bu işi en fazla 10 yıl kadar daha sürdürebileceğine, ardından ise kapanma aşamasına geleceğini düşünüyorum.
* Hamam kültürünün azalmasının sebebi sizce ne olabilir?
- Çanakkale’de maalesef hamam kültürü zayıf. Çanakkale’de işsizlik var. İlimizde fazla bir iş sahası yok. Burası emekliler kenti. Emeklilerin de aldığı ücretler belli. Para yok millette. Genç nesilde hamama pek rağbet göstermiyor. Hamama gelenlerin büyük çoğunluğu da askerler, üniversite öğrencileri ve inşaat işçileri..
* Bu işten günde ne kadar para kazanabiliyorsunuz?
- Bu işte belirli bir maaş yok maalesef. Hangi gün hamama kaç kişi gelecek belli olmuyor. Bu sebeple de ortalama asgari ücret kadar para kazanabiliyorum burada diyebilirim. Buna da şükür diyorum yine.
“ÇOCUKLARIMIN TELLAK OLMASINI İSTEMİYORUM”
* Türkiye genelinde de hamamlara ilgi azalıyor mu sizce?
- Türkiye genelinde de maalesef bu böyle. Başka meslektaşlarımla da konuşuyorum. Onlarda az müşteri gelmesinde şikayetçiler.
* Gelecekte Hamam kültürü ve tellaklık mesleği sizce yok olur mu?
- Maalesef bu meslek yok olacak gibi görünüyor. Bu mesleğin alt yapısı yok. Benim kendi çocuklarım bu işi yapmak istemiyor. Çok zor bir iş bu. Sabah 08.00’de kalkıyorum. Gece saat 23.00’e kadar burada çalışıyorum. İş olsa da olmasa da hamamda görevimin başında bekliyorum. Fazla bir kazancım da yok. Emekli olduğum için o para ile idare etmeye çalışıyorum. Başka mesleğim olmadığı için mecburen bu işe devam ediyorum.
* Çocuklarınızın tellak olmasını ister miydiniz?
- Bu işi gerçekten çor zor bir iş. Sabahtan akşama kadar zaman olmadan çalışılan bir yer burası. Bu sebeple ben şahsen çocuklarımın tellak olmasını istemiyorum. Zaten onlarda bunu istemiyorlar.
* Bu gibi yerler daha ilgi çekici bir hale getirilse daha fazla müşteri gelmez mi?
- Tabii ki daha iyi olur. Mesela burası tarihi bir eser olmasa saunayı geliştirebiliriz, yüzme havuzu yapabiliriz, dış odaları daha düzgün hale getirebiliriz. Fakat tarihi eser olduğu için buraya tadilat yapmak biraz zor. Tabi yönetici de imkansızlıklardan dolayı pek masraf da yapamıyor.
* 30 yıldır bu işi yapıyorsunuz. Mutlaka bu süre içinde başınızdan ilginç olaylar geçmiştir. Bunlardan birini paylaşır mısınız?
- Bir vatandaşı hamamda kese yaptım. Çıkışta hamam parasını ödedi. Ben o sırada kişiye kese parasının ayrı verileceğini belirttim ve ücretinin o zamanın parası ile bin lira olduğunu söyledim. “Aaaa. Bin lira çok az değil mi?” dedi. Bende “Beyefendi belediyenin bize verdiği tarife bu. Bunu fiyatı alıyoruz” dedim. “Gerçekten kese parası çok az. Sen şimdi bu 500 lirayı al. Yanımda bu kadar var. Arabadan sana bin lira daha göndereceğim “ dedi ve hamamdan ayrıldı. Ben de şahsın bana göndereceği bin lirayı beklemeye başladım. Fakat gelen giden olmadı. Yani gidiş o gidiş. Adam beni dolandırdı gitti. O zamanın parası ile 500 lira gibi küçük bir miktara bile tenezzül ettiler. Ben bunu alın terim ile kazanıyorum. Yazık değimli?
* Bu mesleği yapmak isteyenlere neler söylemek istersiniz?
- Ben bu hamam kültürünün yaşatılmasını isterim. Bu nasıl yaşatır bilemem. Artık birileri buna destek mi olur, sponsor mu olur bilemem.