E-Posta : atabay64@gmail.com
Kayserili Ahmet Paşa 1806 yılında Kayseri’de Bozatlı’da doğdu. 1816 yılında henüz on yaşında babası Kelleci oğlu Ahmet Ağa ile birlikte İstanbul’a geldi. Bir süre sonra gönüllü olarak bahriye askeri oldu. Çavuşluğa kadar yükselen Ahmet, Osmanlı donanması Karadeniz’de bulunduğu sırada büyük bir hizmette bulundu. Komutan gemisi başka bir gemi ile kaza yaparak çarpışmıştı ve pruvasından büyük bir delik açılmıştı. Sular gemiye hücum ediyordu. Ahmet Çavuş, herkesin büyük bir korkuya kapıldığı sırada denize atılarak deniz altında deliği kapatmayı başardı. Ahmet Çavuş, bu başarısından dolayı teğmenliğe bir süre sonra da yüzbaşılığa terfi ettirildi.
Sisam’da baş gösteren ihtilali yatıştırmak için giden kuvvetin süvarisi olarak önce denizde daha sonra da karada savaştı. Ormandaki eşkıya ile savaşırken sol kalçasından yaralandı. Bu haliyle bile savaşı sürdürdü ve eşkıyayı yakaladı. Bunun üzerine rütbesi binbaşılığa yükseltildi. 1833 yılında Trablusgarp Valisi Ahmet Paşa’nın isyanı üzerine Trablusgarp’a gönderildi ve orada da büyük yararlıklar ve başarılar gösterdi. Buradan Girit’e giden Ahmet Bey’in orada ve Mısır sorununda gösterdiği liyakat ve cesaret nedeniyle rütbesi miralaylığa yükseltildi. 1840 yılında tuğamiral, 1845 yılında tümamiralliğe terfi etti. 1850 yılında oramiral oldu.
1854 yılında Mahmudiye kalyonu kaptanı ve Karadeniz Kumandanı olarak İngiliz ve Fransız donanmaları ile birlikte Sivastopol Muharebesi’ne katıldı. İngiliz ve Fransız amirallerinin de takdirlerini kazandı. Sivastopol’un alınmasında gösterdiği başarıdan dolayı vezirlik payesi ile birlikte ve müşirliğe terfi etti.
Kayserili Ahmet Paşa, Kırım Muharebesi’nden sonra Cezair-i Bahr-ı Sefid Valiliği’ne, oradan Meclis-i Vükela üyeliğine, daha sonra İzmir ve Sayda valiliklerine tayin edildi. Beyrut’taki donanmaya kumandanlık yaptı. Sonra tekrar İzmir Valisi oldu. Buradan Yanya Valiliği’ne nakledilerek Yunan asilerini yok etme konusunda başarı gösterdi. 1867 yılında Kal’a-i Sultaniye (Çanakkale) merkez olarak Cezair-i Bahr-ı Sefid Valisi tayin edildi. Bu görevi sırasında Sakız’da çıkan isyan karşısında Kayserili Ahmet Paşa hemen harekete geçerek Nasrulaziz fırkateynine de 250 kadar asker yükleyerek Sakız’a geldi. Binlerce askerin geldiğini zannedecek şekilde bir tertip alan Kayserili Ahmet Paşa, adaya çıktı. Hızlı bir şekilde hareket ederek isyancıları tespit etti ve hepsini yakaladı ve 24 saat kesinlikle kimse ile görüşmeyeceğini bildirdi. Yabancı konsoloslar Kayserili Ahmet Paşa ile görüşmek istediklerinde ise onlara “Dostlarım, çok müteessifim ki bu kadar önemsiz ve geçici bir olay için benim gibi çok meşgul ve yaşlı bir kumandanı buralara kadar gelerek görüşmek mecburiyetinde bırakmasınlar. Artık sükûn ve asayiş geri gelmiştir. Hepinize teşekkür ederim” demişti.
1873 yılında Bahriye Nazırı oldu ve bu görevi sırasında tersanede birçok yenilik gerçekleştirdi. 1875 yılında Şura-yı Devlet üyeliğine tayin edildi, sonra üçüncü defa İzmir, Hüdavendigar, dördüncü defa İzmir ve Adana valiliklerinde bulundu. 1875 yılında Bahriye Nazırı oldu. 30 Mayıs 1876 tarihinde Abdülaziz’in tahtan indirilmesi sırasında Dolmabahçe Sarayı’nı denizden abluka etti ve Abdülaziz’in tahtan indirilmesini sağladı. Çerkez Hasan Vakası sırasında ise yaralandı.
Kayserili Ahmet Paşa bahriyeden istifa ederek “Meclis-i Ali Memurluğu” adıyla kabinede kaldı. Kayserili Ahmet Paşa Meclis-i Ayan teşkilinde Ayan üyeliğine seçildi. 1877 yılı Ocak ayında Rusçuk Valiliği’ne tayin edildi. Osmanlı-Rus Savaşı sonlarında Rusçuk ve Varna’nın teslim edilmesi mecburiyeti karşısında çok büyük üzüntü içerisinde İstanbul’a dönüşüne izin verildi. Dönüşünden iki ay sonra 1878 yılında yetmiş iki yaşında hayata gözlerini yumdu.
Kayserili Ahmet Paşa’nın oğlu Ahmet Galip Bey’e göre Sultan II. Abdülhamit Paşa’yı hiç sevmezdi. Oğlu Ahmet Galip Bey 1933 yılında yazdığı bir mektupta bu konuda şunları dile getirmektedir: “Kayserili’nin, Hamit devrinde resminin ve hatta isminin bile geçmesi çok korkunç bir teşebbüs sayılırdı. Öyle ki, deniz subaylığım zamanında imzamı Kayserilizade Ahmet Galip diye atmaktan, o devrin ünlü saray adamları tarafından iyi niyetli uyarılarla yasaklanmıştım. Sirkeci’de Kostaki Vafiyadis Efendi Fotoğrafhanesi sahibi merhumun fotoğrafını camekânından teşhir suçuyla yakalanarak zaptiye tutukevinde günlerce sorguya çekilmişti.”
Kayserili Ahmet Paşa çok otoriter bir kişiydi. Hatta Midilli adası halkı yaramaz çocuklarını sakinleştirmek için “Kayserili geliyor!” diyerek tehditle korkuttukları bilinmektedir. Kayserili Ahmet Paşa, Cezair-i Bahr-ı Sefid Valiliği sırasında Çanakkale’nin imarına da çalıştı. Ayrıca kendi adıyla bir vakıf kurdu.