YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel
28 Mart 2021 tarihinde eklendi

Normandiya Çıkarması Kahramanı İngiliz Mareşal Montgomery Çanakkale’de

Atlantik Paktı Başkomutan Yardımcısı Mareşal Montgomery 19 Eylül 1952 saat 9’da Gelibolu’dan Kuşadası hücumbotu ile Çanakkale’ye gelmişti. Çimenlik İskelesi’ne Vali Vekili, Müstahkem Mevki Komutanı, mülki ve askeri erkân, askeri birlik tarafından karşılanmıştı. Beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı, Birinci Ordu Müfettişi, Kolordu Komutanları ve Kurmay subayları vardı. Sahilleri ve yolları dolduran halkın coşkun tezahüratı arasında Sayın Mareşal bir müddet yaya yürüdükten ve halkı selamladıktan sonra otomobillerine binerek uçak alanına doğru hareket etmişlerdir.

Peki, kimdi Mareşal Montgomery ve Çanakkale’de ne işi vardı?

Önce Mareşal’in yaşamına ve parlak askeri kariyerine şöyle bir bakalım. Bernard Law Montgomery, 17 Kasım 1887 tarihinde Londra yakınlarında Kennington’da dünyaya geldi. 2.Dünya Savaşı’nda kendi ordusundan yaklaşık üç katı daha küçük olan ancak silah ve teçhizat açısından daha güçlü olan Mareşal Erwin Rommel’in Afrika Kolordusu’nu durdurdu. 2.Dünya Savaşı sonrasında Amerika öncülüğünde batı dünyası yeniden şekillenirken etkin bir rol üstlenen Montgomery, Atlantik Paktı Başkomutan Yardımcısı olarak görev aldı. Montgomery’nin askeri kariyerine baktığımızda; Londra’da St Paul Okulu’nu bitirdikten sonra Montgomery, 1908 yılında İngiliz Kraliyet Askeri Akademisi’ne gitti. İngiliz Ordusunda Piyade teğmeni olarak göreve başladı. Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlarla Fransa ve Belçika topraklarında savaştı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz Ordusu’nda önemli görevlerde bulundu. İkinci Dünya Savaşı öncesinde 1938 ve 1939 yıllarında Tümen Komutanı olarak Filistin ve Ürdün’de görev yaptı.

1 Eylül 1929 tarihinde İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Tümen Komutanı olarak Fransa’da görevlendirildi ve Almanlara karşı Fransızlarla birlikte savaşmaya başladı. 1940 yılında Dunkeque’den askerlerini tahliye etti ve sonrasında İngiliz 5.Kolordusunun komutanı olarak atandı.

12 Şubat 1941 tarihinde, Çöl Tilkisilakaplı Alman General Erwin Rommel, Almanya’nın İtalyan Müttefik Birlikleri’ni eski gücüne kavuşturmak üzere komutayı almak için Libya’ya gönderildi. Alman birlikler vakit kaybetmeden kolorduların sayısını arttırarak Alman Afrika Kolorduları şeklinde isimlerini değiştirdi. 24 Mart 1941 tarihinde Rommel, Tobruk’a karşı taarruz başlattı ve 14 Nisan’da Mısır sınırına ulaştı. 1941 yılı yaz ve sonbahar aylarında İngiliz, Avustralyalı, Hint, Güney Afrikalı, Yeni Zelandalı ve Özgür Fransız askerlerinden oluşan 8.İngiliz Ordusu, Rommel’in mevzilerine saldırdı. Bu olay daha sonra Haçlı Harekâtı olarak anıldı. İngilizler Alman-İtalyan Ordularını Libya’ya geri dönmek zorunda bıraktılar. Tobruk’taki garnizon İngilizlerin eline geçti. Rommel 6 Ocak 1942 tarihinde Libya’da Sireneka ve Trablusgarp sınırında bulunan El Ageyla’ya çekilmek zorunda kaldı. Almanların 1942 Ocak ayında Doğu Cephesi’ni istikrara kavuşturmasının ardından tekrar Kuzey Afrika’ya yöneldiler. Rommel’in 21 Ocak 1942 tarihinde Kuzey Afrika’da yeni bir saldırı başlattı. Mihver Orduları, Tobruk’un batısındaki Al-Gazala’ya kadar olan toprakları iki hafta içinde ele geçirdiler.

26 Mayıs 1942 tarihinde Alman ve İtalyan Orduları Tobruk’u kuşattılar ve Müttefik Kuvvetlerin Mısır sınırına çekilmesini sağlayan bir saldırı gerçekleştirdiler. “Venezia Harekâtıismi verilen saldırı sonucu Tobruk, 21 Haziran 1942 tarihinde tekrar Alman-İtalyan Ordusunun eline geçti. Rommel’in Orduları İngilizleri Mısır’a doğru takip etti. 1942 yılı Temmuz ayında, İngilizler Mihver Ordularını El-Alamein’de durdurdu. Ama hala Rommel tehlikesi devam ediyordu. Bunun üzerine her ne kadar Rommel’i durdurmuş olsa da General Auchinleck Ordu Komutanlığından İngiliz Başbakanı Churchill tarafından alındı. İngiliz Başbakanı Winston Churcill, General Sir Harold Alexander’ı Ortadoğu’daki İngiliz Kuvvetleri’nin, Korgeneral Sir Bernard L. Montgomery’i 8.Ordu’nun başına geçirdi. Böylece Ortadoğu’daki en yüksek rütbeli komutanlar değiştirilmiş oldu.  30 Ağustos 1942 tarihinde, Mihver Devletleri son saldırılarını Batı Çölü Cephesi’de başlattı. 3 Eylül 1942 tarihinde, İngilizler Mihver Ordularını El-Alamein güneyindeki, Alam el-Halfa Savaşı’nda durdurdu. Savaş için yeni Amerikan tankları da dâhil olmak üzere birlikleri ve teçhizatı yığdıktan sonra, General Montgomery, Rommel’in kuvvetlerine 23 Ekim 1942 günü El-Alamein’de taarruz etti. On gün sonra, Mihver Orduları geri çekilmek zorunda kaldı.

Montgomery, bu başarısından sonra Fransa’da Normandiya çıkarmasını müteakip 1944 yılı Haziran ayından Ağustos ayına kadar olan tüm kara operasyonlarını yönetti. İngiliz ve Kanada ordularından oluşan 2.Ordu Grubunun komutanı oldu. 1 Eylül 1944 tarihinde Mareşal rütbesini alan Montgomery,  Eylül ayında Ren Irmağı’nı geçerek Almanlara ağır bir darbe indirdi. Montgomery, 17 Aralık 1944 tarihinde tüm İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin komutanlığını üstlendi. 4 Mayıs 1945’te Hollanda ve Kuzeybatı Almanya’daki Alman Ordularını teslim aldı. Almanya’yı işgal eden orduların komutanı oldu. 22 Mayıs 1945’te Müttefik Kontrol Komisyonu üyesi olarak atandı.

Mareşal Montgomery, 1946 yılında Britanya İmparatorluk Ordusunun başkomutanı olarak atandı. 1948-1951 arasında Batı Avrupa Birliği Savunma Örgütü üyesi oldu. 1951’den 1958’e kadar NATO kuvvetlerini yönetti. 1958 yılında anılarını kaleme aldı.

Peki, İngiliz Mareşal Montgomery neden Çanakkale’deydi?

Mareşal Montgomery, 2.Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’ye yeni sistemde yeni bir rol vermek için askeri yardımların yapılması ve bu bağlamda en önemli savunma tesislerinin bulunduğu Çanakkale ve Gelibolu’yu yakından incelemek istemişti. İngiltere ve Amerika Türkiye’yi hem Sovyetlere hem de Ortadoğu’ya yönelik yeni görevler vermek istiyorlardı. Truman Doktrini kapsamında 2.Dünya Savaşı sonrasında pek çok askeri üst düzey yetkili Çanakkale, Gelibolu ve Çanakkale bölgesindeki birliklerimizi ziyaret ettiler. Bu ziyaretlerin amacı Türk Ordusu yenidünya düzeni içerisinde yeniden yapılandırarak yeni görevler üstlenmesini sağlamaktı. 1948-1952 yılları arasında Türkiye’ye yapılan Amerikan yardımları ve savaş malzemeleri ile ordunun silah ve teçhizatı yenilendi. Bu dönemde yapılan yardımların tutarının toplam değerinin 350 milyon Pound (1 milyar dolar) olduğu tahmin edilmektedir. Bu yardımların yaklaşık % 60’ı doğrudan askeri yardım ve savaş malzemesi, diğer kısmının ise Marshall Yardımıyla verilmiştir.  Sağlanan yardımlarla pek çok altyapı (yol, liman vb) tesislerinin de gerçekleştirildiği görülmektedir.

16.188 kez okundu
Yazarın Diğer Yazıları
Milli Birlik ve Beraberlik Günü 18 Şubat 2023
Feyzi Efendi İdam Cezasını Haketti mi? 29 Aralık 2022
Hiçbir Millet, Bir Devlet Adamını Atatürk Kadar Sevmedi 09 Kasım 2022
Çanakkaleli Kadınların Şevkat Eli: “Çanakkale Yardımsevenler Cemiyeti” 03 Ekim 2022
Ege’deki Adaları Nasıl Kaybettik? 19 Eylül 2022
Zafer Günü Münasebetiyle “Durma Yürü, Haydi İleri” 30 Ağustos 2022
Çanakkale Topraklarından Bir Nejat Uygur Geçmişti 25 Ağustos 2022
Atatürk’ün Çanakkaleli Kızı: “Berta Bensussen” 24 Temmuz 2022
Çanakkaleli Bir Münevver Mehmet Ali Tevfik Bey’in Ölümü 13 Temmuz 2022
Marshall Yardımı ve Karabiga’ya Getirilen İlk Harman Makinesi 04 Temmuz 2022
2. Dünya Savaşı Yıllarında Çanakkale’de Üretimin Teşvik Edilmesi 09 Haziran 2022
2. Dünya Savaşı Yıllarında Çanakkale’de Yemek Fiyatları 08 Mayıs 2022
Kumkale Ovasını Islah Edelim, Ama Sonra Ne Yapalım? 24 Mart 2022
İster İnan İster İnanma: Çanakkaleli Bir İllüzyonist “Avni Raca” 20 Şubat 2022
Çanakkale’de Cumhuriyet Kültürünün Müzik Alanında Yansımaları 12 Şubat 2022
Karakoca Köyünün Fahri Hemşehrileri Dr. Muzaffer ve Dr. Bedia Topuz 12 Ocak 2022
1930’lu Yıllarda Biga-Çanakkale Arasında Kamyonla Seyahat Etmek 28 Aralık 2021
1930 Yılında Biga’da Yaşanan Deprem... 15 Aralık 2021
Cesaret Timsali Kayserili Ahmet Paşa 20 Kasım 2021
Çanakkale Memleket Hastanesi Yapılırken Kimler Yargılandı 09 Ekim 2021